23 Mayıs 2013 Perşembe

başlık bile bulunamayacak derece karışık duygular



video üzerine yazılacak konular tohumdan fidana fidandan ağaca zorlarsam ormana falan gitmeli yurdumda. ormana kadar giderse eminim dikkat dağılacak okunmayacak. lakin şimdiki amaç o değil; amaç geç kaldığım öz eleştiri.

özeleştiriden önce söylemem gerek bir salon dolusu insanın orada ağlanacak üzülünecek yerde gülmesi, ortaokul çocuğu gibi en saçma şeylerde kıkırdaması "ahaha teknik ekipten biri çıktı arkada ahaha"laması falan...ne bileyim hiç bilemedim. bu kadar aptal olunmamalı.kısıtlanmalı, yasaklanmalı. (bana black mirror dizisinin fifteen million merits bölümünü hatırlattı.insanlar gülmeye devam edecek azizciğim) farkettim de, ben de bir çeşit faşist eylemler gösterebilirim şartlarda anlaşırsak.

ailesini anlatıyor ya aziz. aynı yaşlardayız benim ailemi de anlatıyor tabi.birçok akranımın da ailesini hatta. aileleri kızılayın dağıttığı yıllar. o yüzden bilen bilir, baştan benim hikayeyi de anlatmaya gerek yok sadece mekan değişik. aile aynı düzeyde aydın ve modern.öyle deyolla ya. adapte edilmesi kolay bir hikaye yani.

bu hikayedeki mal benim. başrol malı benim. ben bu videoda bununla yüzleştim.

bu aile tavrı yeni nesil ebeveynlerde farklılaşmış olabilir. artık aileler oyunculuğun kahpelik, şarkıcılığın evden kaçma bahanesi olduğunu düşünmüyor olabilir. meslekler yer değiştirdi, porno sektörü sayesinde bu mesleklerin yerini sekreterlik asistanlık falan aldı. değişmiş olması benim hayatımın mahvolduğu gerçeğini değiştirmemekle beraber bu depresyonun devam etmemesi gerektiği gerçe...öfff yazarken bile kendinden tiksinmemeli insan.

kız çocuğu olarak ya da  erkek çocuğu olarak yetiştirilmenin farklılık gösterip göstermeyeceğini bilemiyorum. illa ki vardır farkları. ama sevdiğin bir şeyin peşinden koşmak söz konusu olduğunda cinsiyete bağlı davranmasaydım iyiydi. kırıp dizimi oturduğum için mutsuzum. bana gösterdikleri yolda da başarısız olduğumdan mutsuzum."sizin gösterdiğiniz yolda gidersem başarısız olacağım" ı kanıtlamak için bir ömür harcanır mı? harcadım. haklı çıktım. eee. mutsuzum. şimdi de ne beyaz yakalı olarak mutsuz olmayı başarabiliyorum ne de işsiz olarak mutsuz olmayı.

dolayısıyla bu hikayedeki mal benim.

sonra da silah kaçakçılarına falan dalıyor videoda. salon yine gülüyor falan.bu güzel konuyu benim ergenlik uktelerimle bozmak istemem. levent yüksel in bir lafı vardır: " onu da sonra anlatırım"




22 Mayıs 2013 Çarşamba

bu yayın kendini bakirabb nin dikkatini çektikten sonra imha edecektir.

ulaş dediler geldik. 10 gün oldu bekletiliyoruz. göster ama elletme taktiği arkadaş arasında olmamalı. naber yazıp da çevrimdışı olan ergenlik dönemimizi arkada bıraksaydık?  spam mi edildi n'olduysa.belki de mail adresi yanlıştır.neden beni aramadı yaa diye ağlayacakmışım gibi görünebilir. hayır ondan değil de biliyorum bana patlar. seni böyle üst komşu songül ablaya dedikodu yapmaya geldim gibi kullanmak istemezdim blog. zaten bir şey de anladığını sanmıyorum.oldu madem. kendini imha etmeyi unutma.

9 Mayıs 2013 Perşembe

başıma bir şey gelmeyecekse bi konuya parmak basmak isterim


*                                                                               **                                                                                                
Araba kullanmaya ehliyetinin olması ya da cezaî ehliyetinin olmaması . Ehliyet  kavramının yetersiz kullanılması.

Öyle bir sistem olsun ki her şey ehliyet sistemiyle çalışsın. Bazı insanların çeviri yapmaya ehliyeti olmasın mesela. varsa da elinden alınsın. "Ahize" yi "almaç" diye çeviremesinler* ya da "memat"ı  "meyat"**. Çevirdiler diyelim, mahkeme ehliyeti geri alsın, velayetini de birine vermeye gerek yok,  bu konuda acımasızım, ehliyet direkt imha edilebilir. Zira edebi bir canavar yaratmaktan ibaret, piç kurusu.
                                                                                                                             
                                                                                                                     
                                                                                                                     
                                                                                                                             

Bazı insanların komşu olmaya ehliyeti olmasın mesela. Ehliyet gibi de değil, bu işin uzun süreli eğitimi falan verilmeli. Hattâ mümkünse yüksek lisans hakkı falan da tanınabilir, ona göre bir muhitte oturma süksesine sahip olunabilir belki çok da tavsiye etmiyorum sınıflar çatışmasın şeker de yiyebilsinler.  Ama en az yüksek okul mezunu , erkek adaylarda namus tercih sebebidir. Komşulukta sınavı geçemeyen, tezini sunamayan, stajını yapamayan komşu olamasın. Yan evde 10 yıl boyunca 3 kızı alıkoyduklarını anlayamayacak kadar kapalı şuur bulunmasın.
http://www.guardian.co.uk/world/2013/may/07/missing-teenagerss-amanda-berry-gina-dejesus-found-alive
 ***Charles Ramsey' i tenzih eder gibiyim tam da değilim.



bu gibi vaadlerim olursa bana oy verin istiyorum.sınav sistemlerinin her boka karışması ile ilgili buna benzer pis fikirlerim var. bilginize.

9 Mayıs 2012 Çarşamba

ian robertson bir insandır,Türkiye'de olsa aç bir insandır.



bu insana tam saracaktım ki salata yapmanın daha hayati bir önem taşıdığını farkettim. açlık sanatı hep yeniyor benim hayatımda.

8 Mart 2012 Perşembe

mayıstos 36 tarihli yazımdan


birçoğumuzun ölümünün böyle olacağını bilirdim de, başıma gelme ihtimalinin bu kadar yüksek olacağını bilmezdim. halbuse ki bi kurşunla ölmek çok destansı olabilirdi, ya da onu öyle bir dramatize ederdim ki fonda müzik bile çalardı(novembre'den aquamarine olsun olmuşken ). vay be ofis insanı olmaktan hakkaten çok korkuyorum.





baktık ki birileri adımıza besteler güfteler döktürmüyor, hayatımızdan alıntılanmış hikayeler de yazılmamış, ölümsüz olma ihtimalimiz sanatsal faaliyetlerle pek mümkün değil; kendin pişir kendin ye diye de bi’şey var sonuçta. e adam o kadar yapmış tumblr idi blogger idi(reklam sayılmaz?) kendimizi azıcık önemli sansak n’olur sanki? nasılsa ölümüm umursuz olacak(umarsız başka şey, karıştırmayın şimdi onu).depresif mi? siz bi de benim gençliğimi görecektiniz gençliğimiiii.piii… ne hayat enerjileri sömürdüydüm ben. ooldu madeeem, akşama görüşürüz.